FormasyonOrta öğretim ve okullar

Okulöncesi: yeni koşullardaki yeni zorluklar

Ülkemizin şu anki gelişim evresi, okulöncesi kurumlarda eğitim ve yetiştirme süreçlerinin kalitesine kesinlikle yeni talepler getirmektedir. Bu, yalnızca temel formların seçimi ve çocuklarla çalışmak için iki aydan yedi yıla kadar olan yöntemler değil aynı zamanda topluma en rahat şekilde girme koşulları yaratması için de geçerlidir.

Okulöncesi eğitim kurumları son yıllarda birçok faktörle ilişkili önemli değişiklikler yaşadı. İlk olarak, pazar ilişkileri , özellikle bireysel kurumlar arasındaki rekabetin geliştirilmesinde değil, öğretme ve eğitici kavramlar arasında da ifade edilen eğitim ortamında daha aktif hale gelmektedir. İkincisi, okul öncesi eğitim kurumunun devlet ve ebeveynlerin gereksinimlerini sürekli olarak artırdığı zeminde, eğitimde sürecin önemli ölçüde biçimlendirilmesine yol açan bariz yetersiz finansman ile karşı karşıya kaldık.

Üçüncüsü, ebeveyn topluluğu anaokullarının izlenmesinde giderek daha aktif bir rol oynamaya başlar. Aynı zamanda, ülkedeki bu tip kurumların yetersizliği, eğitimcilerin bu argümanı özellikle ilkeli babalar ve anneleri etkilemek için bir araç olarak kullanmalarına neden oldu. Son olarak, dördüncü olarak, yeni Eğitim Kanununun kabul edilmesiyle ilgili son değişikliklerin ışığında, anaokulları nihayetinde ağırlıklı olarak bir eğitimsel yapıdan tam teşekküllü bir okul öncesi eğitim kurumuna dönüştürülmüştür.

Yeni yasa ve ek olarak kabul edilen ikincil mevzuat , çeşitli türdeki anaokullarının ana faaliyet alanlarına yaklaştı. Okul öncesi eğitim faaliyetlerinde Rus mevzuatının temel normlarına ve bu alandaki Devlet Standartının hükümlerine uyulmalıdır. Bu eğitim seviyesinin temel hedefleri şunlardır:

  • Çocukların fiziksel ve zihinsel sağlık durumlarına özel dikkat gösterilmesi;
  • Öğrencilerin fiziksel, estetik ve sosyal yeteneklerinin maksimum düzeyde gerçekleştirilmesine yönelik yönlendirme;
  • Çocukların bireysel özelliklerini göz önüne alarak;
  • Vatanseverlik ruhunda eğitim, aile değerlerine, kültürel gelenek ve göreneklere saygılı davranmak, doğayı sevmek ;
  • Çocuğun zihinsel ve fiziksel gelişimindeki eksikliklerin giderilmesi;
  • Bütün büyük sosyal taraflarla (aile, devlet ve kamu kurumları) etkileşim kurmak.

Anaokulu, ülkemizde birçok temel formda bulunmaktadır. En yaygın türü, okul öncesi eğitim ve çocuk yetiştirme için temel gereksinimleri karşılayan standart bir eğitim programı uygulayan ana okuludur. Buna ek olarak, denetim ve rehabilitasyon anaokulu, birleşik anaokulları, çocuk gelişimi merkezleri gibi kurum türleri vardır. Onların özellikleri doğrudan doğruya eğitmek ve eğitmek için çağrılan birliğe bağlıdır.

Böylece, okul öncesi kurum çocuğun kişiliğinin sosyalleşmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ailenle birlikte burada vatandaşın temel nitelikleri atılmış, toplumun kültürel ve sosyal gelenekleri üzerine fikirleri oluşturulmuştur.

Similar articles

 

 

 

 

Trending Now

 

 

 

 

Newest

Copyright © 2018 tr.atomiyme.com. Theme powered by WordPress.